Psikosomatik Bozukluklar Ankara
En sık rastlanan hastalıkların başında psikosomatik bozukluklar yer almaktadır. Psikolojik rahatsızlıkların bedensel hastalıklara yol açmasına psikosomatik etkiler neden olur. Psikolog gözetiminde düzenlenen psikoterapiler sonrasında bu rahatsızlıkların genelinden kurtulmak mümkün olabilir.
Psikomatik Bozuklukların Ana Nedenleri
Bu türden bozuklukların nedenlerinin başında stres ve strese dayalı psikolojik çöküntüler gelmektedir. Özellikle 2000’li yılların sonrasında yoğun iş yaşamı sonucu hem erkekler hem de kadınlarda büyük oranda bu tür rahatsızlıklar saptanmıştır. Aynı zamanda sınav ve ders kaygısı nedenleri ile çocuklarda da aynı hastalığın belirtileri tespit edilmiştir.
Anksiyete bozukluğunun yan etkileri olarak da söz konusu rahatsızlık ortaya çıkabilir. Kaygıyı şiddetli bir şekilde hayatında hisseden herkesin önce psikolojisi sonra fiziksel yapısı olumsuz anlamda değişebilir. Sadece iş ve okul yaşamı değil özel yaşamdaki gel-gitler, duygusal krizler ve depresyon gibi yoğun olarak hissedilen krizler de psikosomatik bozuklukların ana nedeni olarak gösterilmektedir. Bu hastalık İstanbul ve Ankara gibi yoğun metropol alanlarında sıklıkla ortaya çıkmaktadır.
Psikomatik Bozukluklar Nelerdir?
Kişiden kişiye değişmekle birlikte birçok farklı psikosomatik etki ve sonuç gözlenmektedir. En sık rastlanan sorunların başında nedeni olmayan, bir anlamda ”kronik” olarak tanımlanan baş ağrısı saptanmıştır. Bu baş ağrıları herhangi bir tıbbi gerekçe olmaksızın, fiziksek nedenlerden ve dayanaklardan uzak bir şekilde ortaya çıkar. Aynı şekilde karın ağrısı da örnek gösterilebilecek bir diğer psikosomatik bozukluktur. Psikomatik bozukluklar, fiziksel bozukluklardan farklı olarak herhangi bir organın işlev bozukluğuna bağlı olarak değil, duygu durum bozukluklarının bir uzantısı olarak ortaya çıkar.
Sırt ağrıları ve görme bozuklukları da psikosomatik rahatsızlıkların bir diğer kolunu oluşturmaktadır. Örneğin sırt ağrısı şikayeti ile doktora giden, röntgen çektiren hastalarda herhangi bir fiziksel semptoma rastlanmamaktadır. Yapılan tetkikler ve ayrıntılı muayenelerden sonra bu tür rahatsızlıkların belirtisi psikolojik noktalarda bulunmaktadır.
Psikosomatik bozukluklar arasında denge kayıpları, kronik yorgunluk ve çeşitli cilt rahatsızlıkları da sayılabilir.
Psikosomatik Rahatsızlıklara Yol Açan Sebepler
Bu alanda hem Türkiye’de hem de Avrupa ve Amerika’nın önemli sağlık merkezlerinde yapılan araştırmalar birçok farklı nedenin psikosomatik rahatsızlıklara doğrudan ya da dolaylı olarak yol açtığını gözler önüne sermiştir. Bunların başında kalıtımsal etkenler gelmektedir. Ailesinde ya da birinci kuşak akrabalarında aynı rahatsızlıktan muzdarip olan bireylerin bulunduğu kişilerin bu türden hastalıklara yakalanma riski çok daha yüksektir.
Psikolojik olarak güçsüz olan, hayatının bir döneminde kısa ya da uzun vadeli olarak depresyon teşhisi konulmuş olan bireylerde de aynı türden bozukluklar meydana gelebilir. Yapılan birçok gözlem psikosomatik hastalıkların çocukluk döneminden kalma birtakım yapısal faktörlerden ve eksikliklerden meydana geldiğini de kanıtlar niteliktedir. Özellikle gelişim çağında olan çocukların yetersiz beslenmesi, aile ve diğer bireylerle eksik iletişim kurması çocukların psikolojik ve fiziksel dünyasında tahribata yol açmaktadır.
Son olarak psikolojik açıdan fazla ayrıntıcı ve mükemmeli arayan kişilerde de aynı hastalığın izlerine rastlanmaktadır. Depresyon kadar anksiyete bozukluğu da psikosomatik rahatsızlıkların bir diğer nedeni olarak gösterilmektedir.
Psikosomatik Hastalıklarda Tedavi Seçenekleri
Bu tür rahatsızlıklarda hem erken hem de doğru teşhis kritik bir öneme sahiptir. Özellikle fiziksel etkilerin kaynaklarını sadece bedensel noktalarda aramak yanlış bir tedavi yöntemini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle hasta hikayesi dinlenmeli, şikayetler yerinde gözlemlenmelidir. Sonuçta psikosomatik hastalıkların kökeni psikolojik olduğu için tedaviler de yoğunlukla bu alanda gerçekleştirilir. Depresyon, anksiyete bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluklar ortaya çıkarıldıktan sonra tedaviler iki yönlü olarak gelişir.
Birinci tedavi yöntemi psikoterapi adı verilen yöntemdir. Bir diğer tedavi yöntemi olarak ise ilaç tedavisi önerilebilir.